Pazartesi, Nisan 04, 2005

TURKLER'IN KAPISINDA BEKLEMEK!

TURKLER'IN KAPISINDA BEKLEMEK
Turkler, Avrupa kapilarinda iceriye alinmayi beklerken Londra'da bu durumla taban tabana zit bir manzara ile karsilasmanin, yani Avrupalilarin "Turkler"in kapisinda bekledigini gormenin garip bir duygu oldugunu itiraf etmeliyim.
Royal Academy of Arts'in avlusundan Piccadilly Caddesi'ne dogru tasan kozmopolit bir kalabalik var. Bu insanlar 22 Ocak'ta acilan "Turkler" sergisini gorebilmek, iceriye girebilmek icin, soguk mu soguk bir Londra gununde beklesiyorlar. Iki bucuk aydir acik olan bu serginin son haftasinda popularitesini yitirmis olacagini dusunmustum. Yanildigim icin seviniyorum. Ayrica, Ingiliz dostlari dinleyip bir kac gun onceden bilet rezervasyonu yaptirmis oldugumuz icin de sansliyiz.
Royal Academy'nin merdivenlerini agir agir cikip iceriye girdigimizde, sergiyi gezmenin o kadar da kolay olmayacagina kanaat getiriyorum. Korkunc bir kalabalik var iceride de. Binbir milletten, her yasta insanla beraber, buyuk bir heycanla, bizi bekleyen Turklerin buyulu dunyasina adim atiyoruz. Los bir salon, Turk boylarinin gizemli tarihiyle bizi karsiliyor. Altaylar, Uygurlar'dan baslayan Selcuklar'dan Osmanlilar'a kadar uzanan essis bir yolculuk bu. Her salonda baska bir heycan baska bir cosku var. Kimi elinde eskiz defteri bir koseye oturmus Muhammed Siyah Qalam'in cizgilerinin defterine isliyor. Baska bir salonda, yasli bir sanat tarihi profesoru ogrencilerine, karsisinda duran ihtisamli Selcuk kapisinin uzerindeki geometrik cizimleri anlatiyor. Kucuk bir cocuk, heyecanla annesine kiliclari, oklari gosteriyor. Ben hem serginin buyulu dunyasini, hem de insanlarin suratlarindaki coskuyu seyrediyorum.
Sergi sonrasi Londra sokaklarinda gururla dolasiyorum. Ah biri sorsa da, Turk oldugumu soylesem, ona sergiyi gorup gormedigini sorsam; icimden bu geciyor.
Herkes sergiden buyuk bir keyifle bahsediyor Avrupa'nin bu yakasinda. Ancak, biz Turkler bunda da elestirecek bir nokta buluyoruz. Kimi, "Neden sergi sadece 1600'e kadar Turk tarihini kapsiyor? Neden 1923'e kadar gitmemis?" diye soruyor, elestiriyor. "Turkler" sergisini sadece elestirmek icin elestirmek gibi geliyor bu yaklasim bana, ama madem boyle bir fikir var, bu da ayri bir proje olarak ileride gerceklestirilebilir; "Modern Turkler Sergisi".
Sergiye sponsor olan sirketleri, gruplari da kutlamak lazim. Iste kendimizi tanitmanin, hem de en iyi sekilde tanitmanin yolu bu. Bravo bu sergiyi hazirlayanlara!

Cuma, Nisan 01, 2005

3 KURUSLUK DUNYADAN HAVAALANI NOTLARI

3 KURUSLUK DUNYADAN HAVAALANI NOTLARI

Yine yollara dustum, ama bu sefer yolculuk "Hanimkoy"e yani Oxford'a...
Cok seyahat eden dostlar, bir acik gozluk yapip, havaalaninin
gidis degil de gelis katindan giris yaparsam kalabalik guvenlik kontrolununden kurtulabilecegimi soylemislerdi. Ben de "cin" dostlari dinleyip oyle yaptim. Gercekten de denildigi gibi iki saniyede bavullarimla beraber kontrolden gectim ve hemencecik ust kata cikan yuruyen merdivenlere yoneldim. "Ha ha ne guzel kalabaligi atlattim" diye kendi kendime sevinirken, yuruyen merdivenlerin bitiminde bekleyen guvenlik nazik bir sekilde, disariya cikip tekrar giris yapmami rica etti. Guvenligi Ally McBeal vari bir bicimde bir iki dakika neden nicinlerimle bogduktan sonra boynum bukuk bir vaziyette, kan ter icinde tekrar disariya cikip, havaalaninin "gidis" katindaki uzun kontrol kuyruguna girdim. Akillik edecegiz derken cok daha fazla vakit kaybetmis oldum boylece. Siz siz olun dostlarinizi dinleyip benim yaptigimi yapmayin. Kisacasi adam gibi "gidis" bolumunun kuyruguna girin.
Havaalani maceralari bitmez. Benimki de pek bitecek cinsten degildi. British Airways'in check-in sirasinda beklerken iki gorevli yanima yaklasip rutin bir arama icin bavullarimla ilerdeki bir odaya tesrifimi rica ettiler. Sunu soylemeliyim ki, son 6 British Airways ucusumda istinasiz bu sekilde arandim. Her seferinde aranmanin verdigi paranoya ile her ucusumda aranmamin ozel bir nedeni oldugu ve bunun benimle paylasilmasi gerektigi vs. vs. edebiyatindan sonra her zaman oldugu gibi bunun "random" bir seleksiyon oldugu (Turkce meali tesadufi secim olsa gerek) cevabini alip arama odasina girdim. Bavullarim aramadan cok masaj hareketleriyle yoklandiktan sonra check-in engelini de zor da olsa astim.
Dusunuyorum da bu random seleksiyon ile son 7 ucusta aranma olasiligi matematiksel olarak nedir? Madem olasilik isine giristik, matematikten anlayanlar su üç olasiligi da hesaplasinlar bir zahmet:
  1. Sayisal loto'da 6 tutturma olasiligi?
  2. Tour de France'i 6 kez ust uste kazanma olasiligi?
  3. 4 senede 3 kez kansere yakalanma olasiligi?

Benim oldugum yerde macera bitmez. Daha yeni basladik durun. Check-in'i atlattiktan sonra solugu hemen pasaport kuyrugunda aldim. Polis, pasaporttaki saclari itina ilen taranmis efendi resmim ile kemoterapiden orangutan'a donmus halimi epey bir karsilastirdiktan sonra "yurtdisi cikis pulu"nu almamis oldugumu soyledi. Oysaki gecen yurtdisina cikista, oturma ve calisma izinli Ingiliz vizem beni bu harctan muaf tutmustu ve pasalar gibi ulkemden cikis yapmistim. Polis vizemin normal vizeden farki olmadigini soyleyip, beni daha yuksek rutbeli baska bir memura postaladi. Derdimi bir de ona anlatmayi denedim. "Esinin Turk vatandasi oldugunu belge ile kanitlarsan bu harctan muaf bir bicimde cikabilirsin" dedi yeni memur. Guzel ama esimin hic bir belgesi yanimda degil ki... Hem bunun konu ile ne alakasi var? Baktim bu memur ile birbirimizi anlamiyoruz solugu bir komiserin odasinda aldim. Ben anlattim adam dinledi, adam anlatti ben dinledim. Resmi Gazete'de yayinlanmis yonetmeligi bildigimden kendimden eminim ama polis,bu vizenin uzerinde "calisma ve oturma izni vardir" diye yazmiyor seklinde usteliyor. Yapacak bir sey yok, ucak kacti kacacak ve ben caki gibi "oturma izinli" vizemle 70 YTL vermek zorunda kaliyorum.

Bu 70YTL'lik cikis fonu harcina oldum olasi hic isinamadim. Bu vergi bana hep iki yuzlu geldi. Yurtdisina cikanlari cezalandiran kendi insaninin serbest dolasimina bu sekilde kota koyan (aynen Istanbul'da oturup da her allahin gunu kopruye para veren bizlerin cezalandirilisi gibi), ama Avrupa Birligi'ni serbest dolasim sistemine bizi dahil etmiyor diye elestiren bir anlayis...

Ucaga guc bela yetistikten sonra uzun bir sure koltugumda soluklandim. Hostes gulumseyerek ne icmek istedigimi sordu.

"Kirmizi sarap... duble olsun!".

KITAP TANITIMI VE SOHBET TOPLANTISI ADRESI

KITABIMI VE GUNEYDOGU ASYA EKSPEDISYONUMUZU ANLATACAGIM SOHBET TOPLANTISI 12 NISAN'DA ISTANBUL REHBERLE ODASINDA GERCEKLESECEK. ISTANBUL REHBERLER ODASI'NIN ADRESI: SOGANCI SOK. NO. 7/6 KAT.3 CIHANGIR TAKSIM (ALMAN HASTANESI'NDEN SONRAKI ILK SOKAK - ESKI BILSAK). IRO YONETIMI KATILACAKLARIN 0 212 2920520'YI ARAYARAK REZERVASYON YAPTIRMASINI RICA EDIYOR.