Perşembe, Şubat 03, 2005

KINABALU - BORNEO


KINABALU

Anakara Malezya’nin Singapur kiyisindaki sinir sehri Johor Bahru havaalaninin bir kosesinde, uzerinde binlerce kilometrenin tozu duran sirt cantama yaslanmis Borneo’yu hayal etmeye calisirken, aklimin ucunda Kinabalu Dagi’na tirmanmak gibi bir dusunce yoktu. Rachel’in da... Tek istegimiz, yagmur ormanlarinda dolasmak; yillardir belgesellerde seyrettigimiz bitkileri, bocekleri hayvan turlerini ve de sadece Borneo ve Sumatra adalarinda yasayan “orangutan”lari dogal ortamlarinda gorebilmekti hepsi bu. Nereden bilebilirdik, Borneo’nun incisinin herkes gibi bizi de kendisine cagiracagini?

Gecenin kor karanliginda ucagimiz Guney Cin Denizi’ni bir uctan bir uca katedip Borneo’nun en uc noktasindaki Sabah eyaletinin baskenti Kota Kinabalu’ya indi. Kalabalik terminal binasindan cikarcikmaz binlerce bocegin istirak ettigi bir senfoninin buyusu ile bir sure oldugumuz yerde kalakaldik. Borneo’daydik iste!

Kota Kinabalu sehri sabah olunca kendini gosterdi. Yagmur ormanlari icinde geleneksel yerli evlerinin agirlikta oldugu, kasaba havasinda bir sehir beklerken, karsimda yuksek beton bloklari, buyuk otelleri ve is merkezlerini gorunce saskinliga ugradim. Kaldigimiz evin sahibesi Lucy hayretimi farketmis olacak ki, yanima yaklasti ve “Sen de digerleri gibi gercek Borneo’yu burada ariyorsan bulamazsin. Borneo’yu bulmak icin Kinabalu’ya gitmeli, yolculuguna oradan baslamalisin” dedi. Avusturalyali, Alman, Yeni Zellandali, Japon; tanistigimiz butun gezginler Kinabalu’yu konusuyor, Kinabalu’ya gitme hazirligi yapiyorlardi. Benim “kiwi”ler diye takildigim Yeni Zellandalilar sirf Kinabalu’ya tirmanmak icin ta Auckland’dan buraya kadar gelmislerdi. 55’ine yeni basmis Japon Minoru da Kyoto’dan...

Kinabalu Dagi 4100 m ile Himalayalar ve Papua Yeni Gine arasindaki en yuksek nokta olmakla beraber, Kinabalu’ya “bir dag” deyip gecmek haksizlik olur. Kinabalu, kuzey Borneo’nun en buyuk ve en onemli milli parklarindan biri. 754 km2’lik alan, Borneo’da kaydedilmis butun memelilere ve 280’den fazla kus turune ev sahipligi yapiyor. Flora acisindan da botanik bir cennet olarak bilinen milli parkta binlerce bitki turu var. Dunyada sadece bu bolgede gozuken, surahi bicimindeki “pitcher plant”i ve de dunyanin en buyuk cicegi olarak bilinen “rafflesia”yi gormek icin binlerce gezgin Kinabalu’ya akin ediyor.

Kiwiler, iki Ingiliz ve bir Avustralyalidan olusan 7 kisilik ekibimiz ile sabahin ilk isiklariyla Kota Kinabalu’dan ayrildik. Doguya dogru yapilan 2 saatlik bir otobus yolculugundan sonra, yesil bir denizin icerisinden tum hasmetiyle goge yukselen granit bir dev ile karsilastik. “Sanslisiniz, Kinabalu incisini her zaman gostermez” dedi otobusun gulec yuzlu soforu.

Kinabalu Dagi dunyanin tirmanmasi en kolay daglarindan biri olarak biliniyor. Her yil 180.000 kisinin daga tirmandigi ve ancak tirmananlarin %10’unun zirve yaptigini anlatti rehberimiz. Kolay gozukmekle beraber 8.72 km’lik bir parkur var onumuzde.

Mahmutpasa’yi aratmayacak bir insan kalabaligin arasinda, tropik yagmur ormaninin icinde tirmanisimiz basladi. 1500 m irtifaya kadar olan bolum yilanlarin, akreplerin, dev bitkilerin ve kanimizi emen sivrisineklerin taciziyle gecti. Buna bir de yuksek nem eklenince ilk sikintilar basladi. 2000 m’ye yakin yogun bir sis bulutunun icine girdik. Sis yetmezmis gibi korkunc bir yagmur yedik. 2000 m’yi gecince bitki ortusu degismeye basladi ve tropik orman yerini diken yaprakli, bodur makimsi bitkilere birakti.

2500 m’de yorgunluk alametleri basladi. Diz agrilari, kramplar derken irtifa sikintilari da yavas yavas ortaya cikti. Biz kayalarin ustunde baygin vaziyette dinlenirken, sirtlarinda en az 30 kg erzak tasiyan yerli hamallar yanimizdan firtina gibi gecmezler mi!

Herseye ragmen inanilmaz bir manzara vardi. Bulutlar insani mest eden bir dans gosterisi sergiliyorlardi. Altimizda goz alabildigine uzanan bir yagmur ormani, yesil bir deniz gibi uzaniyordu. Cennet bu olmali...

3000 m’ye dogru hava serinlemeye basladi. Bir gun icerisinde deniz seviyesinden bu yukseklige tirmandigimiz icin bas agrisi ve mide bulantisi gibi sikintilar cekmeye basladik. Amatorlugun verdigi cesaretle aklimatizasyon yapma geregi duymamistik. Oysa ki, bir kac gun onceden milli parka giris yapmali ve merkez kampta irtifaya alismaliydik.

8 saatlik bir tirmanistan sonra, harap ve bitap dusmus bir vaziyette, gece konaklayacagimiz 3272 m’deki Laban Rata kampina vardik. Kayalarin uzerine oturtulmus iki kampli kamp binasinin nasil yapildigini, bu malzemenin buraya nasil tasindigini idrak etmek zor.

Kampta dunyanin cesitli ulkelerinden insanlar zirve yapmak icin bekliyorlardi. Insanlarin yanlarinda getirdikleri kaz tuyu montlar, eldivenler, polar basliklar, tirmanis botlarini gorunce “herhalde zirve yaparken donacagiz” demekten kendimizi alamadik cunku yanimizda Lucy’den temin ettigimiz birer baslik ve eldiven disinda kalin denebilecek bir giysimiz yoktu.

Irtifanin getirdigi uyku sorunu sebebiyle, dogru duzgun uyuyamadan 01.30’da zirve icin tekrar ayaklandik. Amac gun doğarken zirvede olabilmek ve o essiz manzarayi gorebilmek.

Disarida korkunc bir soguk vardi. Oyle ki, bir an icin donacagimi zannettim. Elimizde fenerler, onumuzde rehberimiz, granit bir zemin uzerinde tirmanisa basladik. Sagimizda solumuzda oyle tehlikeli yarlar vardi ki korkmamak elde degil.

Yukseldikce oksijen seviyesi azaldi ve nefes almak zorlasti. Astim, kalp ve damar hastaliklari sorunu olanlarin bu tirmanisi yapmamalari tavsiye ediliyor. Gercekten Laban Rata’dan sonra kosullar cok cetin. Yanlarindan gectigimiz bir cok ekip yola devam edemeyeceklerini anlayip, kampa geri donmeye karar verdiler.

Zifiri karanlikta onumuzu gormek neredeyse mumkun degildi. Zirveye daha ne kadar yolumuz var, onu da anlamak zordu. Her on adimda bir durup soluklanmaya basladik. Adimlarimiz o kadar yavasladi ki, ayda yuruyen astronotlar gibiydik. Derin nefes almak istememize ragmen olmuyordu. Soguk ve sert ruzgar da siddetini arttirdi. Icimden bir ses devam edemeyecegimi soylese de, devam etmeliydim. Nasuh Mahruki’nin Everest tirmanisini dusunup, her adimda kendisini takdir edip durdum.

Saat 04.45. Zirve siyah bir siluet halinde onumuzde duruyordu. Burasi “Low’s Peak”. 1851 yilinda Sir Hugh Low ilk tirmanisi gerceklestirmis. 152 yil sonra biz 3900 m’de cakildik kaldik. Yurumek de ne demek, emekliyoruz.

Son metrelere geldik. Zirve onumuzde. Insani urkuten deli bir manzara var cevremizde. Sanki baska bir gezegendeyiz. Ben iyice fena hissetmeye basladim. “Basarmaliyim”... Zirve onumde, elimi atsam tutacagim sanki.

Nasil oldu, nasil becerdim bilemiyorum, ama zirvede buldum kendimi. Rachel ile sevincten birbirimize sariliyoruz. Herkes birbirini kutluyor. Cigliklar... Harika bir gun dogumu. Dunyanin butun renkleri duygulara karisiyor. Yasadigimizi hissediyoruz. Borneo’da olmak iste bu olmali...








Iklim

Borneo tropik iklim kusaginda. Her mevsim yagmur kacinilmaz olmakla beraber Kasim ile Mart aylarindaki musonsuz donemler seyahat icin en uygunu.

Para

1 USD = 3,8 Ringit. Borneo’nun her yerinde dolar bozan bir yer bulmak mumkun.

Nasil gidilir

Istanbul ve Kuala Lumpur arasinda THY, Malezya Havayollari, Gulf Air, Emirates ve Singapur Hayavollari aktarmali olarak ucus yapiyorlar. Donemsel olarak ucus planlari degisebildiginden gitmeden once bu havayollarina danisilmali. Malezya Havayollari ve Air Asia’nin, Kuala Lumpur ve Johor Bahru’dan hergun Kota Kinabalu’ya duzenli seferleri var.

Vize

Malezya, Turk vatandaslarindan vize talep etmiyor.

Telefon ve internet

Malezya’nın cok gelişmiş bir telefon ve internet ağı var. Bu sebeple ülkenin her noktasından ki, buna Borneo’da dahil, rahatlıkla dünyanın her yeriyle haberleşebilirsiniz. Malezya’nın uluslararası telefon kodu (+) 60. Eğer Malezya’dan yurtdışı arama yapacaksanız önce 007, daha sonra da arayacağınız ülkenin kodunu girmeniz gerekli.

Nerede kalinir

Eko turizmin gelismesi ile beraber, Sabah eyaletinde her gun yeni bir tesis aciliyor. Ozellikle, Kota Kinabalu ve Kinabalu Milli Parki cevresinde her butceye uygun otel veya pansiyon bulmak mumkun.
Backpacker Lodge: Solo seyahat eden gezginlerin tercihi, oldukca ucuz bir secenek. Lot 25, Larong Dewan, Australia Place. Tel. 261495
Mandarin Hotel: Şehrin merkezinde, konforlu bir otel. Ayrıca rakiplerine göre uygun fiyat seçenekleri sunuyor. 138 JI, Gaya Str. Tel. 225222
Hotel Shangri La: Ülkenin en tanınmış otel zincirlerinden biri. İyi hizmet ve konfor arayanlar için. 75 Bandara Berjaya. Tel. 212800
Jesselton Hotel: Lüks, butik otel arayanlar icin. 69 JI Gaya Str. Tel. 223333,
www.jesseltonhotel.com
Hyatt Regency Kinabalu: Kota Kinabalu’nun merkezinde, konfor arayanlar icin. JI Datuk Sallen Sulong, Tel. 221254, www.kinabaluregencyhyatt.com


Nerede yenir

Kota Kinabalu, yemek konusunda Borneo’daki en şanslı şehir. Ancak, çok lüks ve iyi görünümlü restoranlar arıyorsanız, bir iki istisna dışında hayal kırıklığına uğrayacağınızı söylemeliyim. Kota Kinabalu’da lezzetli yemek istiyorsanız, her sokakta ve köşebaşında karşınıza çıkacak Çinlilerin işlettiği “kedai kopi” denen basit ama lezzet konusunda başınızı döndürecek lokantaları muhakkak denemelisiniz. Ayrıca bu lokantalarda çok iyi deniz mahsulü seçenekleri ile karşılaşacaksınız. Malay yemeği istiyorsanız, Segema ve Sinsura alışveriş komplekslerinin içinde sayısız küçük yemek standı bulacaksınız. Yemek ile içki içmek istiyorsanız Malay lokantaları bu konuda biraz tutucudur, içki servisi vermiyor olabilirler. Hint yemeği seviyorsanız. Api - Api Center’daki Jothy’s Banana Leaf Restaurant’da, roti’den köri’ye çeşitli Hint lezzetlerini muz yaprağı üzerinde deniyebilirsiniz. Ben yine de en lüks yerde yemek yiyeceğim diye hala ısrar ediyorsanız, o zaman yönünüzü Jesselton Hotel’deki Gardenia Restaurant’a çevirin.


Aklinizda bulunsun

Unlu, Sepilok orangutan rehabilitasyon merkezini muhakka ziyaret edin ve soyu tehlikede olan bu guzel canlilari dogal ortaminda gorun.
Milli parklara girmeden once gerekli izinlerinizi almayi unutmayin. Bu konuda turist enformasyon ofisleri size yardimci olacaktir.
Vize almayi becerebilirseniz, dunyanin en zengin sultanin yasadigi Brunei Sultanligi’na Labuan adasi uzerinden deniz otobusu ile gecebilirsiniz.
Borneo’nun Filipinler’e yakin ucundaki Sipadan adasi dunyanin en onemli scuba dalis merkezlerinden biri. Zamaniniz ve butceniz uygunsa muhakkak gidin. Kendinizi Maldivler’deymis gibi hissedeceksiniz.
Kinabatangan Nehri’nin iclerinde, yagmur ormanindaki safari kamplarina katilin. BBC, Discovery veya National Geographics Channel’in belgesel yapimcilari ile karsilasabilirsiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlariniz alinir!